18 Şubat 2013 Pazartesi

Beyninizi anlamak.Nöroliderlik beyin-zihin sistemlerine giriş.

Beyinizi anlamak. Nöroliderlik beyin sistemlerine giriş.
Kendinizi yani beyininizi anlamak için, basit düzeyde ( bence çok daha derinlerde anlamanızı şiddetle öneririm) nasıl çalıştığını anlamak zorundasınız.
Siz yani beyininiz ; nasıl kendi kendine organize olur, nasıl gelişimini sürdürür,nasıl mesajların  elektro kimyasallar aracılığıyla iletildiğini, uyarana tepkisi ya da tepkisizliği,hafıza ( uyarı: Tek bir hafıza sistemi yoktur.),hormonların çılgın dansı, sağlıklı gelişim, sağlıklı yaşam ve sağlıklı yaşlılık…
Bunu aynen “arkadaşlık” bağları gibi düşünebilirsiniz.;yakınınzda tuttuklarınızla arkadaşlığınız gelişir, beraber büyürsünüz , görüşmedikleriniz zaman içinde kaybolur gider.
Beyininiz sizin en iyi arkadaşınızdır. Ona iyi bakmalısınız.
“Bir insan yedisinde neyse yetmişinde de O’dur.” Neyse ki atasözü ve en hafif anlamı ile “eksik”, sinir bilimine burada teşekkür etmemiz gerekiyor ki, yanlış! Kendini organize eden, düzenleyen beyin derken, PLASTİCİTY, yani plastik beyinlere sahibiz. Ve yaşamlarımızın her anında değişime tabiyiz.
O yüzden bu önsözden yani insanları kategorize etme ihitiyacından vazgeçmenizi öneririm.( sebeplerini daha sonra açıklayacağım). Zaten bir Lider özellikle nörolider önyargılarından yani ” geleceği tahmin etmek amacı ile kullandığı düşünce sistemlerinden kurtulmak zorundadır.
Ön yargısız bir nöroliderler istiyoruz ve ihityacımız var.
İnsan sürekli dinamik bir örüntü içinde yaşadığı için , sürekli hesap eden bir sinir sistemine sahip olduğu için, belirisizlikten kaçındığı ve yönetmek bile kendini yönetme alışkanlıklarını tehdit edeceği için, bu çemberden çıkması gereğinin bilincide, bilişinde olması gerekmektedir.
Kısaca beyinimizi birazda olsun anlamadan davranışlarımızın , milyonlarcanöronon - oluşumudur. Ve çevremizde oluşan herhangi bir sinirsel dürtü aynı dalga hareketleri olarak aksonlara ulaşır. Bunu bir “roller coaster“‘a 
binmiş gibi düşünebilrsiniz. bindiniz mi, geri dönüş yoktur. - Eller yukarı ve çığlıklar…
Bunu sinir dürtülerini bir açma-kapama düğmesi olarak hayal edebilirsiniz ve bilmeniz gerekende bu sinir dürtülerinin -uyarı etkisi- hepsi aynı özelliği taşır, güçlü güçsüz diye bir ayrım olmaz. aynıdır.
Bunu bir domino taşlarının ilk hareketi olarak hayal edin lütfen. Başlattınız mı, devam eder.
Yalnızca bu uyaran başka bir nörona geldiğinde değişik bir şey olur. Ya onu iletilmesine devam edilir veya kesintiye uğrar. o yüzden açma- kapama düğmesi benzetmesi kullanılır.
İşte bu “uyarı etkisi- dürtü” DAVRANIŞI başlatır!
Bu bizlerin  ”sinir sistemi” üzerinde oluşur. Bunlar “merkezi sinir sistemi” MSS ( CNS - Cenrtal Nervous System) ve “Çevresel Sinir Sistemi”  (PNS- Peripheral Nervous System- PNS) olarak beyinde ve omurilikte yer alır.
Çevresel Sinir Sistemi genelde ikiye ayırılır. Bunlar;Motor sistem ve Duyumsal sistemdir. sonra kendi aralarında yeniden bölünürler ve Somatik Sinir Sistemive Otonom Sinir Sistemi adlarını alırlar.
Bunlar ne diyeceksiniz? Sizlere basit bir örnekler açıklayacağım. Örneğin, günlük hayatta sürekli yaptığımız yürüme ile açıklamaya çalışacağım; bu bilinçli veya gönüllü olarak yaptığımız bir fiziksel eylemdir. -Beyinize sadece - yürünmesi gerektiği emrini veririsiniz. Gerisini o halleder- Motor sistem ise “istemsiz” olarak adlandıracağımız ve yürüme, yüzme ,koşma , cinsel aktivite anlarında, kalp atış hızınız, hormaonların oluşumu ve salgılanmasını,damarlarınızı genişlemesi -daralması… gibi yaşamsal fonksiyonlarını yerine getirir.
Otonom Sistemi’de kendi içinde Sempatik ve Parasempatik Sinir Sistemi olarak ikiye ayırılır.
Örnek verecek olursak; kaçan bir kedinizi düşünün, size arkasından koşmanızı sağlatan “SSM” dir ve bedeninizi harekete veya gerilime hazırlar. Koşmaya başlarsınız.Kalp atış hızınız yükselir, nefes alma verme hızınz yükselir…Ve kedinizi yakalarsnız. 
İşte burada harika bir şey olur. Parasempatik Sinir Sisteminiz devreye girer ve yaşanan bütün fiziksel aktiviteleri yeniden düzenlemeye başlar. Yani rahatlama, en basit anlamıyla, başlatır. tabi bu ne kadar sağlıklı olduğunuzla da çok ilintidir. Yoksa başka şeylerin habercisi de olabilir.( Bu konuya sonra değineceğim.)
Kısaca ASS ve PsSS birbirlerinin zıt taraflarıdır diyebilir. Tahteravalli gibi..
Hayatımızda her zaman tahteravalli üzerinde geçiriyor olmayalım ? 
Bir sonra ki yazımda ; artık bizlerin CEO’su olan neocorteks’e değineceğim.
PS: elimden geldiği kadar basit ve anlaşılır tutmaya çalıştım. en azından bunları bilmenin ,sizlere nasıl bir ayrıcalık sağlayacağını paylaşacağım.
Yavuz BAYRAKTAR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı